Modern dünyamızın bize zorla yaptırdığı şeyler var, örneğin teknolojiyi kullanmak. İşletim sistemimize göre hepimizin müptelası olduğu hatta olmazsa olmaz gibi düşündüğümüz uygulamalarımız var. Bu uygulamaları daha donanımlı, daha etkin ve en kıyıda köşede kalmış eklentilerine kadar kullanabilmek için premium üyelik sistemine dahil oluyoruz. Eğer premium üye olmazsak herkesin kullandığı standart sürüme mahkum ediliyoruz.
Premium üyelik sisteminin hayatın kurallarından ilham alınarak tasarlandığını düşünüyorum. Şöyle ki, hayatı ya standart yaşarsınız ya da belirli bedeller ve uğraşlar sonucu premiuma yükseltirsiniz. Oyunlarda olduğu gibi, ya video izleyip bir oyun hakkı daha kazanırsınız ya da ödemesini yapıp beş oyun hakkı birden alırsınız. Sonuç olarak standartlıktan kurtulmak ve bir adı öne geçmek için mutlaka bir bedel ödersiniz.
Bazı insanların hayattaki premium üyelikleri daha ondan doğmadan aileleri tarafından alınmıştır. Buna bir nevi taht yapma deyimi diyebiliriz. Lüks hayatın getirdiği maddi rahatlık veya huzurlu aile ortamının getirisi olan manevi rahatlık bunların ta kendisidir. Ne yazık ki her zaman eksik kalan bir taraf olur. Dört dörtlük olmak istiyorsak yani hayatta sınırsız premium üyelik istiyorsak bedelini ödeyerek kendimiz almalıyız. Bedel dediysem bunun çeşitli ve eğlenceli yolları var. Omzumuza ağır yükler bindirmeden nasıl başarılı olabileceğimize bakalım isterseniz.
1- Hedef Belirlemek
Ulaşmak istediğimiz hedefi seçip ona göre birikimler yapmak gerekir. Sıfır noktasında olmak aslında avantajdır ve bizler başlangıçtayken sıfır noktasındayız. İyi ki de sıfırdan başlıyoruz. En doğuda bir yere gitmek için en batıdan yola çıkmak ne kadar zor olurdu düşünsenize…Sıfırken, yani gereksiz engellerimiz yokken hedefimizi seçip ona göre şekil almak büyük lütuftur. Yıllarca sözel eğitimi almış bir öğrencinin doktor olmaya karar verdiği anda çekeceği sıkıntı çok büyük olur. Sıfırken hedef koymak ve o hedefe sağlam ilerleme, gaz halindeyken kendimizi sıvı hale getirip istediğimiz kaba göre şekillenmek kolaydır. Sıfırdan başlamak zor diyenlere inanmayın, yeter ki hedefinizi seçin ve isteyin!
Önemli olan karar vermek bunu unutmayın.
2- Birikim Sağlamak
Birikim okullardaki damlalarla dolan bir kap değil sizin ormanda keşfettiğiniz şelaleden doldurduğunuz kovadır. İnsanların size sunmasını beklemeyin, siz bulun ve alın. Çölde yağmuru beklemek yerine harekete geçip yağışlı yerlere göç edin. Bolluğun ve bereketin içindeyseniz ve hala birikiminiz yoksa o zaman kovanızı ters tutup tutmadığınızı kontrol edin. Aret Vartanyan “Evren sadece hareketi alkışlar.” derken ne kadar da doğru söylüyor değil mi?
Büyük başarı hikayelerine baktığımız zaman hazır sunulmuş hiçbir şeyin olmadığını görürüz. Öyle olsaydı büyük başarı hikayesi diye adlandırılmazdı. Bakın çok takdir ettiğim, Gençlerin Ağabeyi olarak bilinen Ömer Ekinci birikimini nasıl yaptığını şöyle anlatmış,
Kaynak: instagram.com/omerekinci2
“Yıl 2002. İstanbul Üniversitesi İşletme 1. Sınıftayım. Hem okuyorum hem de Mecidiyeköy de bir şirkette yazılımcı olarak çalışıyorum. Okul Avcılar’da, ofis Mecidiyeköy’de. Bir sabah bir de öğleden sonra ders olduğu günlerde o uzun yolu iki kez gidip geliyorum ama hiç şikayetçi değilim çünkü otobüsler, uyuduğum tek yer. Kazandığım para yola gidiyor, yemeğe yetmiyor. Ama işi öğreniyorum o şirkette, geceleri de sabaha kadar dışarıya iş yapıp oradan da para kazanmaya çalışıyorum. O parayı biriktirebilmek için de gündüzleri sadece tavuk döner yiyebiliyorum. En çok öğrendiğim, en çok süründüğüm, hayatın soğuk yüzüyle tanıştığım yıllar.”
Ömer Ekinci’nin bu birikimi kazanması için ödediği bedellerden şikayeti yok. Şimdi kendisi Desnet’in CEO’su, yapımcı, televizyon sunucusu, 12 Yıldız’ın Kurucusu, köşe yazarı. Kendi hayatını kendisi kazanmış bir örnek.
Sağanak yağışlardan korkmak yerine birikim kovamızı doldurabilecek fırsata çevirmeliyiz. Zorluklardan korkmak standart üyelerin işi, bizim değil. Biz hayatın premium üyeliğini istiyoruz.
3- Bol Okumak, Bol İzlemek, Bol Dinlemek.
Her zaman başarı ve birikim için verilen tavsiyeler aynıdır aslında. Doğrudur fakat premium yani daha üst seviyesi vardır bunun. Başarılı ve başarısız olan insanları, hayatı, idollerimizi, kendimizi de okumalı, dinlemeli ve izlemeliyiz. Anahtarın anahtar olduğunu bilmekle uygulamaya geçip o anahtarla kapıyı açmak arasında büyük fark vardır. Teoride okuduklarımızı gerçek hayatta gözlemlemeliyiz. Her insan bir kitap, bir film ve bir şarkıdır. Tüm pencereleri açıp baktığımızda gerçeği görebiliriz.
4- Stresten Uzak Durmak.
Vücudumuz sürekli kötü enerji topluyor ama fonksiyonu olduğu için değil, biz öyle düşündüğümüz için. Kimse bize hayatın kolay olacağını da söylemedi ama doğal doğmaz alnımıza hayat zor diye damga vuran da olmadı. Karamsarlığı sevdiğimiz için etrafımızdakilere zor diyerek, oflayarak, modumuzu düşürerek kendimizi de zehirlemenin pratik yolunu bulmuş olduk. Düşünceleri değiştirmek insanın kendini topraklamasının kolay yoludur ama ama değiştiremiyorsak hareketlerimizi değiştirelim. Kuyuya güzel bir taş atalı ve sonra buna kendimiz inanalım. Eylemlere düşünceler uyum sağlar.
Spor yapmak ve doğayla barışmak bunun en güzel yoludur. Doğadaki uyum ve düzen, hayatımızdaki kaosu silebilecek en güzel silgidir. Düşüncelerimizi dengeleyebileceğimiz mekanizma sadece doğada vardır. Doğal alan bulmakta zorlanıyorum bahanesi bir noktaya kadar geçerlidir. Zaten o noktanın dışına çıkabilmek önemli olan.
5-Güzel Arkadaşlıklar Edinin
Ruh sağlığının en büyük destekçisidir arkadaşlar. Yüreğinizi ortaya koyduğunuzda onu sarabilecek arkadaşlarınız olsun. Birlikte delirebildiğiniz, sebepsiz gülebildiğiniz; farklı tellere bassanız da aynı notayı çalabildiğiniz arkadaşlarınız olsun. Farklılıkları sevgiyle beslerseniz paletinize yeni renkler eklersiniz. Birbirlerinizin eksiğini tamamlarsınız. Aynı yönlere bakmayın zaten, farklı yönleri görüp birbirinize deneyimlerinizi anlatın. Arkadaşınız boş taraftan bakıyorsan siz dolu tarafı görün. Bu arada; umarım keyiften içtiğiniz için bardağınızın yarısı hep boş kalmış olur. 🙂
Premiuma Ulaşın
Birikimlerinizi tamamlayıp, hayatınızı ilmek ilmek dokuduktan sonra geriye tek bir şey kalıyor. Bütüne ulaşmak! Eğer memnunsanız ve hedefinize adım adım ilerliyorsanız tebrikler artık hayatın premium üyeliği için hazırsınız. Çalıştınız, emek verdiğiniz, bedelinizi ödediniz. Geriye mutlu olduğunuz işi yapmak kaldı. Zaten hayat dediğimiz yüzümüzü güldüren anların toplamı değil mi? Düzeninize bir de sevdiğiniz işi kattıysanız o zaman premium üyesiniz. Yine durmak yok, sürekli güncellenmeniz gerekecek ama artık neyi nereden nasıl güncelleyeceğinizi biliyorsunuz. Düşünmesi bile heyecan verici. Hayatınızda yükselen sadece burcunuz olmasın, siz yükselin. Zorlu basamakları çıkma klişesini bir kenara bırakın ve yükselerek en zirvedeki basamağa bir adımda geçecek seviyeye gelin, bu yoldaki deneyimleriniz yanınıza kar kalacak emin olun. Zirveye çıktınız mı? Şimdi oradan göreceğiniz manzaranın tadını çıkarın.
İyi seyirler 🙂
İlk yayın: Kampussesver.com
