Gerek ikili ilişkilerimizde gerekse hayatımızın her alanında hergün bir miktar maruz kaldığımız manipülasyon…
Manipülasyona maruz kalırken fark edemiyoruz. Belli bir seviyeye gelmedikten ve yaşadığımız olayların dışına çıkıp bakmadıktan sonra fark etmesi oldukça güç. Üstelik manipülatöre karşı kalbimizde derin bir sevgi, hayatımızda ise alışkanlık varken onun tarzının bu olduğuna dair kabullenmeler yaşayarak kurban rolünden zevk alıyoruz.
Hiç düşündünüz mü, anlayışınız sizi oynamak istemediğiniz bir oyunun sürekli yenileni yapıyorsa? Bir an kafanızı kaldırıp aslında hiç tutmadığınız skor tablosuna değer verdiğiniz birinin sürekli +1 eklediğini görürseniz? İşte o an, manipüle edildiğinizi anlamaya başladığınız, önce konduramadığınız evredir. Sonrasında ise nasıl kurtulacağınızı ve dengeyi sağlamanın yollarını aradığınız evreye geçebilirsiniz.
İlişkilerde manipülasyonun özüne, nedenlerine ve ne yapılması gerektiğine dair Psikolog Sevim Kayhan ile keyifli bir röportaj yaptık. Şimdi o perdeyi aralayın ve aslında sizin de hikayeniz olan ama asla size özel olmayan manipülasyonun detaylarına birlikte bakalım.
Hayat kurtaran bu farkındalığa hazırsanız başlıyoruz.
Hep duyduğumuz bir kavram aslında manipülasyon. Hatta herkesin şikayet ettiği ama tam olarak çözemediği bir şey. Tam olarak nedir?
Manipülasyon,
Başkalarının algılarını yönetme sanatıdır. Sanat diyoruz çünkü genelde size hissettirmeden yapılır. Çeşitli taktik ve stratejiler ile aldatma yöntemidir. Kasti olarak kendini kurban gösteren kişi farkında olmadan duygularınızı, vicdanınızı ve merhametinizi sömürmeye başlar.
Manipülatör şahıslar son derece zeki insanlardır. Sizin zayıf yönlerinizi analiz etme konusunda oldukça başarılıdırlar. Olaylar onun istekleri ve çıkarları doğrultusunda ilerlemiyorsa size karşı zayıf yönlerinizi kullanmaktan çekinmezler. Bu sayede hissettiğiniz suçluluk duygusuyla kendinizi onun söylediklerini yaparken bulursunuz. Üstelik istemediğiniz bir şeyi bile yapıyorsanız bunu yaptığınız için ona kızamazsınız. Size doğru olanın bu olduğunu çoktan empoze etmiştir. Eğer ikna olmazsanız diğer yolları dener. ‘sen’ diliyle kurulan cümlelerle suçlanırsınız . Bir süre sonra özgüveniniz azalmaya başlar. Bu ruhsal karmaşa tam olarak burada kendini hissettiriyor. Beden algınız, kendinize olan inancınız, değişir, sürekli hata yapıyorum o haklı demeye başlarsınız.
‘Manipülasyon’ masum görünerek stratejik işlenen tehlikeli bir psikolojik baskıdır.
Peki manipülatör diye bahsettiğimiz bu kişilerin motivasyonu nedir? Neden buna ihtiyaç duyuyorlar?
Manipülatif kimseler kendi çıkarları uğruna sizi etkilemeyi ve düşüncelerinizi o yönde değiştirebilmeyi amaçlar. Bunu kasti olarak yapar.
Manipüle edilen kimseler neden farketmeden katlanıyor? Altında yatan bir sebep olabilir mi?
Manipülasyon fark edilmesi kolay bir yöntem değildir. Aslında tehlike tam olarak bu yüzden. Çocukluk döneminde manipülasyona maruz kalan bireylerde farketmek daha da güçleşebilir. Çünkü normal gelir, sorgulamazlar.
Ayrıca manipülasyonun teknikleri vardır:
Örneğin
Pozitif sağlamlaştırma: Davranışın güçlendirilmesi ve bu davranışın sıklığının artırılması amacında uygulanan bu yöntemde ‘gülme, mimikler, iltifat, cazibe ve etkileyici özür dileme’ taktikleri kullanılıyor.
Negatif sağlamlaştırma: Şantaj, azarlama, aşağılama, ağlamak, kurban rolüne girmek, iletişimi kesmek ve hakaretleri içeriyor.
Kısmi aralıklı sağlamlaştırma: Korku ve gerilim havası yaratmayı seçerken,
Kısmi pozitif sağlamlaştırma: Kurbanı sebat ettirmeyi amaçlar.
Örneğin; bir şans oyunu oynarken amaç size kaybettirmektir . Ama önce size kazandığımızı gösterirler. Buna inanarak devam edersiniz ve kazandığınızdan fazlasını kaybedersiniz.
Ceza vermek: Küçük cezalar ile başlayan bu taktik giderek artar ve mevcut kavramları bozarak devam eder. Giderek artan ricalar güzel bir örnektir.
Yanlış bilgi manipülasyonu: Aşağılama ve ego kamçılama, beyin yıkama, yalan söyleme, duygusal şantajla mahrum bırakma
Son olarak seçici dikkat veya seçici dikkatsizlik: Konuyu değiştirme, çapraz sorularla konuyu dağıtma, şaşırtma ve bu sayede kaçınma davranışı.
Bu teknikler karşısında farkına varabilmek yeterince zor değil mi ? 🙂
Gerçekten de hepsine karşı farkında davranmak çok zor. Tüm bunları kasıtlı uygulayan manipülatif kişileri ava giderken avlamak mümkün mü? Nasıl baş etmeliyiz?
İlk olarak kendimizi farketmeliyiz.
Ben kimim ? Ne hissediyorum? Bu davranış beni rahatsız ediyor mu?
Eğer bunları cevaplarsanız bu sizin davranışınız mı yoksa bir yönlendirme mi anlamak kolaylaşır.
Sınır belirlemek !
Kimin size ne kadar yaklaşacağını siz belirlersiniz. Duygusal, fiziksel olarak kendi haklarınızı ihmal etmeden ve bilerek, koruyarak yaşamak buna engel olabilir.
Konuşun !
Manipüle edilen kişiler zamanla sorgulama ihtiyacını kaybeder. Her şeyi olduğu gibi kabul etmesi gerektiğine inanır. İtiraz halinde suçlayıcı tavırlarla veya biraz önce bahsettiğim tekniklerle karşılaşır.
Kendinizi ifade edin. Sorun. “Bunu benden rica ettiğini söylüyorsan yapmamayı seçebilirim ama sen ısrarla yapmam gerektiğini mi söylüyorsun anlamadım?” gibi cümlelerle zihninizdekileri aktarın.
Hayır diyebilirsiniz!
Bunu gerçekten isteyip istemediğinizi sorguladıktan sonra hayır demeyi deneyin. Bu onu biraz kızdırabilir ama size çok iyi gelecek 🙂
Tekniklerinin işe yaramadığını gösterir ve bu konuda istikrar sağlarsınız bu sorunun cevabı kesinlikle ‘mümkün!’
Manipüle edilmek bir sonraki ilişkilerimizde rol oynar mı?
Evet…
Eğer farkındalık sağlayıp manipülatör kişi ile ilişkinizi sonlandırdıysanız öğretici ve yol gösterici olabilir.
Ama bu durumu içselleştirip tüm hatayı kendinizde buluyorsanız muhtemelen olumsuz etkileyecektir.
Peki bu manipülasyonun etkisinden nasıl kurtuluruz? Eklemek istediklerin var mı ? Varsa nelerdir?
Manipülasyon travmatik izler bırakabilir. Farkındalık bu konuların aşılmasında etkendir. Fakat bahsettiğim gibi özgüven eksikliği ve karar mekanizmasında bozulmalar meydana gelebilir. Rahatsızlık hissettiğiniz takdirde bir uzmandan destek alabilirsiniz.
Eklemek istediğim şu ki;
Bir ilişki veya iletişimi analiz etmenin en güzel yolu kendine şu soruyu sormaktır
“Bu ilişkide dönüştüğüm kişiyi gerçekten seviyor muyum?’
İşte kilit soru, bu ilişkide dönüştüğüm kişiyi seviyor muyum? Tavizlerimle bir canavar mı yaratıyorum? Kendime karşı oluşturduğum tehlikenin üstesinden gelebilecek miyim?
Tüm cevapları ve yönlendirmeleri için Sevim’e bir kez daha teşekkür ederim. Eğer soruların cevabını ararken çıkmaza giriyorsanız ya da henüz soruları bile kendinize nasıl sorabileceğinizi bulamadıysanız Psikolog Sevim Kayhan ile psksevimkayhan@yandex.com mail adresinden iletişime geçebilirsiniz.
Keyifli röportajımızın sonunda sözü yine Sevim’e bırakıyor ve bir sonraki yazıda yeniden görüşmeyi diliyorum.
Sevim Kayhan’dan…
Herkese merhaba ben Psikolog Sevim Kayhan 🙂
Lisans eğitimimi Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladım. 1 yıldır alanımda hizmet vermekteyim. Pandemi sebebiyle ilk yıl online çalıştım 8 aydır bir rehabilitasyon merkezinde kurum psikoloğu olarak çalışıyorum. Ayrıca online seanslarıma devam ediyorum. İşimiz zihinsel olarak yorucu bir meslek ama insanların hayatına olumlu yönde dokunabilmek, bir insanın karmaşa yaşayan ruhunda yeniden düzlükler sağlayabilmek inanılmaz keyifli…
Bu blog’un sahibi sevgili Merve benim ilkokul arkadaşım toplumu bilinçlendirmek adına attığı her adımla gurur duyuyorum.
Ben sizlere toplumumuzda kendisi çok yaygın ama farkındalığı pek yaygın olmayan bir konudan bahsettim.
Biraz samimi bir yaklaşımda bulunacak olursak ‘beni seviyor mu bana sövüyor mu belli değil’ dediğiniz kendinizi eskiye kıyasla çok farklı hissettiğiniz bir yerdeyseniz bu paylaşım tam size göre.
Yeniden hoşgeldiniz ve iyi ki sizinle tanıştım! 🙂
Umarım bir çoğunuza ikili ilişkilerde yaşanan bu ruh emici yollar hakkında bir ışık tutabilmişizdir.
Bana bizzat ulaşmak isterseniz merak ettiğiniz herşey için linke tıklayabilirsiniz https://www.doktortakvimi.com/z/LcUtSe